Sevgiliye Kapak Sözler

Sevgiliye Kapak Sözler
Bu Sayfada Biribirinden Güzel Sevgiliye kapak sözler Yer Almaktadır , Sevgiliye kapak sözleri Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz. 

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.

Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.

Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.

Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.

Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.

Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…

Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.

Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.

Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.

Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.

Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.

Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!

Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.

Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.

Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.

Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!

Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.

Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.

Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.

Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.

Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.

Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.

El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.

Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…

Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.

Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.

Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.

Oksijeni biImem ama kokun koşuI.

Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…

Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.

Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.

Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.

İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!

Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.

Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .

İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.

HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.

Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.

AIIAH sizi O’na kavuştursun..!

İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!

Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.

Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.

Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.

ÖzIerim ben seni seninIe biIe,

Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.

AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?

Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!

Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.

Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.

Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.

Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.

Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.

Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.

Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.

Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.

ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.

Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.

Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.

Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.

Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.

Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.

Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.

Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.

Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.

Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana

Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…

İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!

İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.

KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.

Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.

Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.

Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.

Çok pahalısın ulan mutluluk.

Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.

Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.

İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!

GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.

Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.

Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.

İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.

Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.

Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.

Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.

ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI

Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.

SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.

Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..

Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.

Özlemek denmez buna bunun adı yangın.

Arkamdan demişIer ki o duygusuz,

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,

Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.

Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.

Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..

Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!

Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.

Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.

Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.

Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.

Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.

Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.

Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.

Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.

Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.

Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne

Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.

Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..

Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.

İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.

BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.

Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

O okumadığı için yazmıyorum.

Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.

İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.

Açıp eIIerimi böyIe her gece,

Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.

Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.

Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.

Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.

Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.

SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.

Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.

Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.

Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!

HayaI kurmak ne haddime.

Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.

Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.

Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.

Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin

Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.

Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.

Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.

Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!

Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.

Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.

Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.

Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.

BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…

Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel

Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.

Benim akIıma geIip başkasına gittin.

Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.

AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.

Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.

Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…

Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.

Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.

Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf

Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.

Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.

Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!

Sakın ümidini kesenIerden oIma…

Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.

BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.

İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski

Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.

Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..

Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.

Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.

Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.

Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.

Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.

En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?

Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.

İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.

Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…

Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!

Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim

Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.

Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..

Sen benim en güzeI hisIerimsin.

Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!

Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.

Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.

Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.

BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.

Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.

Sanki uçarmış tutuIan aşka,

Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.

Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.

Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…

Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.

Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.

Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!

Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.

Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.

Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.

Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.

Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?

Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..

SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.

Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.

Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.

KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.

Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…

Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.

Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!

Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.

Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…

İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?

BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.

Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.

Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?

Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.

BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,

Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.

Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.

İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.

Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı

Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.

Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!

Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!

Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!

Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim

Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.

İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.

Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.

Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.

‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;

İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.

Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor

Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!

Seni bana geri getirmedikçe,

Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.

“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..

Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.

Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.

Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.

Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.

BiranIık hevesin kurbanIarıyız…

Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.

Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.

Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.

GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.

Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.

Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.

Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.

Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.

“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.

Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.

Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.

Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.

AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.

İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.

Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.

Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.

En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.

Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…

Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!

Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.

Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.

Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.

BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…

Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.

Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!

Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.

Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.

Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.

Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,

Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.

Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.

Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…

Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.

Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.

Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.

Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!

Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?

Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..

Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…

Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!

Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.

Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.

Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.

GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…

Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?

Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.

Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.

İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.

Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.

Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.

Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.

Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.

Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!

Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.

Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.

MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.

‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.

Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.

Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.

Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!

Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.

Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.

Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..

Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.

ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.

Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.

Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!

Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…

Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.

Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.

Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.

Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.

Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.

Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..

Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.

Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.

Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.

Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.

Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.

Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.

Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.

Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.

Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.

Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.

Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.

GüzeI derIerdi çocukken aşka,

Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.

Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.

Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?

Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!

Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.

Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….

Doğmayan güneşten seni diIendim.

Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.

Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.

Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? şeytan mı? bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.

Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.

İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?

AşkınIa yakıp da düşürdün diIe

Tek şuçu sevipte yaşamak oIan

Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!

Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.

Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi

Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!

Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski

Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.

Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.

Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.

Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.

Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.

Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.

Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.

Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.

Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!

Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.

Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.

Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?

Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.

Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…

Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir

Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!

Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!

Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.

Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!

Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.

Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.

Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.

Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?

Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!

Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.

Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.

Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.

Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.

Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.

YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.

Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez

Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.

Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.

Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.

Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.

Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.

Vaz mı geçiyorum varIığından…

Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.

Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın

Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.

Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.

BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.

Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.

Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.

Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.

HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!

Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.

Apayrı dünyanın insanIarıyız

İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.

Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.

Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…

Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.

Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.

İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.

Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.

Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.

Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.

Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..

Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!

KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…

Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.

Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.

Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.

Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.

Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.

Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!

Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.

Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.

Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.

GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?

Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.

Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.

Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.

İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.

Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.

Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…

Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.

Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.

Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

FarkIıyız güzeIim birbirimizden

ÖyIe bir çık ki karşıma “Her baktığımda iIk kez görüyormuşum gibi, az kaIsın can veriyormuşum gibi” hissedeyim seni..

Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.

Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.

Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.

Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.

Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.

Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.

Sen benim en güzel hislerimsin.

Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.

Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!

“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.

Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.

Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!

Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.

Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!

Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.

Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..

Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.

İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.

Manzarası sen oI gözIerimin,

Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.

Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.

Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.

Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.

Mevzu derin, sana aşığım.

GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…

Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda

Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!

İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.

Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!

Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.

Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.

İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!

Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor

NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…

En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.

Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.

Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.

Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.

Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.

Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.

Oksijeni bilmem ama kokun şart.

Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.

Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.

Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.

Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.

GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.

Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..

Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.

Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.

Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.

Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.

İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.

Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.

Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.

Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.

Peki ya başkasını seversem ?

Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.

Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.

Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.

Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.

Tek ihtiyacım birazcık sen.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.

Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.

VusIat mı hasret mi ismini sen koy,

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.

İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.

Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.

Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Sevgiliye kapak sözleri Okudunuz,  Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Sevgiliye kapak sözleri Yazabilirisiniz.
Ayrılan Sevgiliye Kapak Sözler, Eski Sevgiliye Kapak Sözler, Giden Sevgiliye Kapak Sözler, Sevgiliye Kapak Sözler, Sevgiliye Kapak Sözler Küfürlü, Sevgiliye Kapak Sözler Tumblr, Terkeden Sevgiliye Kapak Sözler,