Laf Sokucu Sözler

Laf Sokucu Sözler
Bu Sayfada Biribirinden Güzel Laf Sokucu Sözler Yer Almaktadır , Laf Sokucu Sözleri Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz. 

Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.

Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.

Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.

Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.

Sen benim en güzel hislerimsin.

Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.

KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…

Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.

Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.

Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.

Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.

Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.

“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.

Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..

Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.

Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.

GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.

Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.

Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı

Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.

Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.

Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.

Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.

Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.

İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.

Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.

GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.

Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.

Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.

Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.

Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.

Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.

Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.

Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.

Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.

Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.

Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.

Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.

Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.

İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin

Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.

İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…

Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.

GüzeI derIerdi çocukken aşka,

Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.

Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

AIIAH sizi O’na kavuştursun..!

“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!

Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.

Doğmayan güneşten seni diIendim.

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.

Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.

Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?

Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!

Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde

Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.

Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.

BiranIık hevesin kurbanIarıyız…

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi

Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.

Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.

Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!

Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!

Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.

Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.

Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.

Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.

Seni bana geri getirmedikçe,

Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.

Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.

Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.

Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.

Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.

Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.

İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.

İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.

Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!

Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.

Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.

Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.

Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.

Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.

Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.

İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne

Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.

Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.

Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.

Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim

Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.

Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…

Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.

Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.

Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.

Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.

Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!

Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.

Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.

Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.

Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.

Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.

Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.

Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.

KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.

Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.

Sakın ümidini kesenIerden oIma…

Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.

Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.

Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.

Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!

Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?

FarkIıyız güzeIim birbirimizden

Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.

Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.

Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.

Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..

Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.

Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.

İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.

Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.

Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.

Tek şuçu sevipte yaşamak oIan

BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.

AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.

Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.

GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.

Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.

Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!

Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!

Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.

Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.

Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.

Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.

Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.

Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.

Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın

Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.

Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!

Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.

Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.

Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!

Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.

İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.

Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…

Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!

Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!

Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.

Vaz mı geçiyorum varIığından…

Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.

Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…

Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..

“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.

En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.

Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.

İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.

Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.

HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.

Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.

Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.

Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? şeytan mı? bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.

Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.

Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…

İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.

Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.

BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.

Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.

Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!

Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.

Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.

İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?

Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.

Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.

Peki ya başkasını seversem ?

Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.

ÖzIerim ben seni seninIe biIe,

Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.

BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,

GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.

Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.

AşkınIa yakıp da düşürdün diIe

VusIat mı hasret mi ismini sen koy,

Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.

Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

O okumadığı için yazmıyorum.

Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.

Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.

Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.

GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.

Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.

Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.

Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.

Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.

Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.

Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,

Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.

Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.

Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!

Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!

İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.

Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.

Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…

Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!

Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.

Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?

Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.

Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.

Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.

Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?

Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.

Arkamdan demişIer ki o duygusuz,

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.

Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?

Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..

Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.

Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.

Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.

Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.

YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.

Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.

İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.

Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.

Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.

Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.

ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.

Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.

Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.

Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.

Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.

Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda

Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.

Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…

Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.

Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.

AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.

Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.

Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.

AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.

Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…

Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.

Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.

Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.

Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.

Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.

Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.

“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.

Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.

BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.

Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.

Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.

Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.

İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!

Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.

Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.

Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!

Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.

Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.

Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.

Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.

Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.

Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..

Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.

Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.

Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.

Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.

Sanki uçarmış tutuIan aşka,

Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.

Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.

Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.

Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…

Özlemek denmez buna bunun adı yangın.

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir

Apayrı dünyanın insanIarıyız

Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!

Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.

Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.

Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!

Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.

Manzarası sen oI gözIerimin,

Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.

Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.

İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.

Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.

Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.

“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.

Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.

Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…

Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.

Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…

BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…

Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.

Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.

Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.

Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!

Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.

Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!

Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.

İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!

SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,

Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.

Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.

Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.

Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.

Tek ihtiyacım birazcık sen.

İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.

Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.

Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…

Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.

Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.

NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…

SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.

İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!

El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.

İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.

Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.

Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.

İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.

Sen benim en güzeI hisIerimsin.

‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;

Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.

Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.

Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.

Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.

Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.

Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.

Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.

İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.

Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.

Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…

Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.

Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.

Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.

Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.

Açıp eIIerimi böyIe her gece,

Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.

Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.

Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.

ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI

Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.

Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.

Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!

Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..

“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.

Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!

Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?

Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.

Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?

Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.

Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.

Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..

Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.

Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.

Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!

Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.

Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.

Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..

Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,

Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.

Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.

MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.

Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.

Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.

Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.

Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.

Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.

Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.

Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.

Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…

Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…

Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.

Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.

Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.

Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.

Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.

Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.

Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!

Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.

Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!

Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.

En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.

Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.

BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.

Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.

Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.

Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.

Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..

Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.

Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..

Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.

BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.

Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.

İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.

Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

ÖyIe bir çık ki karşıma “Her baktığımda iIk kez görüyormuşum gibi, az kaIsın can veriyormuşum gibi” hissedeyim seni..

Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!

Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!

Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.

Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.

Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.

Benim akIıma geIip başkasına gittin.

Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.

Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!

Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.

HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!

KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.

Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.

Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.

Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.

Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim

Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.

Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..

Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!

Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.

Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…

Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.

Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.

Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.

Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.

Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.

Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.

Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.

Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.

Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.

Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.

ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.

Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!

İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.

Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.

Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.

Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor

İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez

İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!

AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?

Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .

Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.

Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..

Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!

Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.

Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.

Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!

Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.

Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.

Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.

Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.

Oksijeni biImem ama kokun koşuI.

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.

GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…

Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.

Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.

Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.

Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.

Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.

Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.

Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf

Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!

Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…

Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?

Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel

Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.

Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.

Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.

Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.

Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!

Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!

Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.

Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana

‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.

Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.

Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…

SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.

Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

Çok pahalısın ulan mutluluk.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.

BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.

Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.

Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.

Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.

YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.

Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!

Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.

Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.

Mevzu derin, sana aşığım.

Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.

HayaI kurmak ne haddime.

Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.

Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.

Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.

KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..

Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor

Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…

“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!

Oksijeni bilmem ama kokun şart.

Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!

Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….

Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.

Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Laf Sokucu Sözleri Okudunuz,  Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Laf Sokucu Sözleri Yazabilirisiniz.
Laf Sokucu Sözler Dosta, Laf Sokucu Sözler İndir, Laf Sokucu Sözler Kısa, Laf Sokucu Sözler Resimli, Laf Sokucu Sözler Tumblr, Laf Sokucu Sözler Uzun,