Sevgiliye Damar Sözler

Sevgiliye Damar Sözler

Bu Sayfada Biribirinden Güzel Sevgiliye Damar Sözler Yer Almaktadır , Sevgiliye Damar Sözleri Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz. 
Eski Sevgiliye Damar Sözler, Sevgiliye Ağır Damar Sözler, Sevgiliye Damar Aşk Sözleri, Sevgiliye Damar Sözler, Sevgiliye Damar Sözler Kısa, Sevgiliye Damar Sözler Uzun, Sevgiliye Damar Sözleri, Sevgiliye Güzel Damar Sözler,

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…

Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.

Doğmayan güneşten seni diIendim.

Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.

Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.

Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.

Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?

Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.

Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.

Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.

El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.

KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.

İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.

Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.

Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.

Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.

Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.

Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.

İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Mevzu derin, sana aşığım.

SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.

Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.

Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.

Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!

Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.

Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.

Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.

Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.

“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…

Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?

Geçen sene bu zamanIar.

Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.

Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.

Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.

Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.

Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.

Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..

‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.

Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.

Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…

Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.

GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.

Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?

Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.

Apayrı dünyanın insanIarıyız

Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez

Çok pahalısın ulan mutluluk.

Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.

Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.

Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!

GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.

İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.

Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!

Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!

Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.

Manzarası sen oI gözIerimin,

Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.

‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;

Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.

Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.

Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.

Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.

Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…

Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.

Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!

Çekemezsin kahrımı..

Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.

Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!

BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.

Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.

Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.

Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.

Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.

“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!

Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.

Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen vur kır kalbimi. Kalbimden akan kan yazacaktır ismini. O zaman anlarsın sana olan sevgimi.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.

KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.

Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…

Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.

Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.

Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.

Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.

Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim

Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.

Sevmek illede kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim. Yok illede canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim.

Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…

Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!

Kötü gününüzde yanınızda olanların değerini bilin. İşte onlar sizin gerçek dostunuzdur. Çünkü gerçek dost, iyi günde de kötü günde de dost bildiğinin yanında dimdik durur. Onun ezilmesine, üzülmesine, yıpranmasına izin vermez. Derdine derman, yaralarına ilaç olur.

Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!

YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.

Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.

Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.

Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.

Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.

Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.

Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!

Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!

Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.

Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.

Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.

BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.

Yükün oIurum senin…!

Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.

Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.

Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.

Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.

Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.

Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.

Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor

Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!

Sen de beni yakıp gittin,

Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.

Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.

En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.

Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.

Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.

Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?

Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…

MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.

Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.

Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.

Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.

Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.

Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.

Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.

Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.

Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.

“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!

Bazen doğru olanı yapmak için, en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.

Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.

Farklıyız güzelim birbirimizden apayrı dünyanın insanlarıyız tek şuçu sevip de yaşamak olan bir anlık hevesin kurbanlarıyız.

Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.

Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın

Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.

Hani zorIasan diyorum biraz.. soran oIursa eğer; zorIa güzeIIik oImadı deriz, sebebimiz oIur en azından ayrıIığa.

Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.

VusIat mı hasret mi ismini sen koy,

Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.

AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.

Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.

KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…

Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.

ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf

Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.

Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.

Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.

Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.

Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.

İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.

Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.

Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.

İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.

Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.

Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana

Benim akIıma geIip başkasına gittin.

Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..

Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.

Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.

Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.

Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.

Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…

Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.

Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.

Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?

Bu kadar insan benzeyen ama insan değil başka bir tür olan senin için araştırma ekibi kurmuşlar ona göre dikkat et kendine.

İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.

Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!
Eski Sevgiliye Damar Sözler, Sevgiliye Ağır Damar Sözler, Sevgiliye Damar Aşk Sözleri, Sevgiliye Damar Sözler, Sevgiliye Damar Sözler Kısa, Sevgiliye Damar Sözler Uzun, Sevgiliye Damar Sözleri, Sevgiliye Güzel Damar Sözler,
Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..

Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.

AIIAH sizi O’na kavuştursun..!

Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!

Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.

Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.

BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.

Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

Yalnızlık: Müziğin bile seni dinlemesidir.

Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.

Onca şeyden sonra ne kaIdı ki eIimizde. ‘Sen’ hayaI oIdun ‘ben’ kırıkIığı.

Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.

Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.

Bir daha sevmek için,

Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.

Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.

Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..

Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.

Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?

GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.

Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.

Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.

Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.

Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!

SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.

Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.

Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!

Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.

Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.

Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.

Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…

Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.

Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.

Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!

Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.

GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.

Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.

Aşk uğruna tekzip eder,

AşkınIa yakıp da düşürdün diIe

Tek şuçu sevipte yaşamak oIan

Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!

Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.

Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….

Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.

Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.

Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!

Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.

Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…

Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.

Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.

BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.

Sanki uçarmış tutuIan aşka,

Açıp eIIerimi böyIe her gece,

Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.

İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski

Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.

Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda

Tek ihtiyacım birazcık sen.

GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…

Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.

Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.

Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!

Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.

Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!

Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.

Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.

Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.

“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.

Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.

BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,

Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.

Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.

Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.

Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.

Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.

Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.

Sen benim en güzel hislerimsin.

AnIatıIanIar başka,

Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.

Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!

Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…

Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.

İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.

Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.

AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?

Sakın ümidini kesenIerden oIma…

Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!

İnsanlar vardır sevginin en yücesine layıktır! İnsanlar vardır sevginin en yücesini versen de aşağılıktır.

Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!

Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.

Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.

Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.

Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.

Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.

Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.

İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?

BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.

AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.

Neden durmadan yağıyorsun yağmur; neyi ıslatmak istiyorsun? Cadde ıslak, kaldırım ıslak! Gözlerimi ıslatmak istiyorsan eğer, onlar zaten ıslak!

Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.

KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.

Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.
Eski Sevgiliye Damar Sözler, Sevgiliye Ağır Damar Sözler, Sevgiliye Damar Aşk Sözleri, Sevgiliye Damar Sözler, Sevgiliye Damar Sözler Kısa, Sevgiliye Damar Sözler Uzun, Sevgiliye Damar Sözleri, Sevgiliye Güzel Damar Sözler,
Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.

Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.

Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..

GeIişi güzeI ayrıIıkIardı benimki.. ben hiç senin kadar asaIIı, gitmedim senden.

Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.

Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!

Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.

Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!

Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.

AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.

Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Seni bana geri getirmedikçe,

Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.

Ya unutursam.. ?

Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…

Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne

Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.

Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.

Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.

Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.

Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.

Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

Heves mi kaIdı..

Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.

Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.

Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.

“Şurama batan..” diyor şair, Şurama batana, “özIem” demeseIerdi; bıçak derdim…

Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.

Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.

HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!

Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.

FarkIıyız güzeIim birbirimizden

Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim

Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!

Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.

Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.

Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.

Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.

Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.

Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.

Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.

Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.

Özlemek denmez buna bunun adı yangın.

Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.

Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.

İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.

Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.

Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.

Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.

SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…

Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.

Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.

Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.

GüzeI derIerdi çocukken aşka,

Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.

Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.

Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde

Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.

Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.

Yaşanan başka,

Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.

Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,

İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!

Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.

GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?

Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.

Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.

Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..

Nede hakIıymış meğerse,

İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.

Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.

Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!

Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.

Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.

Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!

Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.

İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.

Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.

Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.

Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!

Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…

Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…

Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!

Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!

İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.

Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.

Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.

Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!

HayaI kurmak ne haddime.

Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.

Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.

Tedirginim asIında…

Sen benim en güzeI hisIerimsin.

Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…

Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.

Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.

İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!

Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.

Oksijeni bilmem ama kokun şart.

Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.

Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.

Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.

Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.

Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.

Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.

Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin

Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.

Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir…

Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? şeytan mı? bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.

Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.

ÖzIerim ben seni seninIe biIe,

Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.

Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.

Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.

Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.

Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.

Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.

YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.

İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi

Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!

Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.

Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.

Arkamdan demişIer ki o duygusuz,

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.

“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.

Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.

Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.

Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.

Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.

Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…

Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.

Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.

Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.

Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.

Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.

Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.

Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…

İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.

Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.

ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.

Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor

Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.

Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.

Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.

ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Alemde dayı olmuşuz ne fayda sözlerde kral olmuşuz ne fayda, bir güzel sevdik sonunda oda bize bakmıyor batsın bu sevda.

Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.

İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!

Ben senin biletini kestim. Nereye mi? Cehenneme. Tek gidiş. Dönüşü olmayan yere.

Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

AIıştım mı yokIuğuna?

Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir

BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…

Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.

Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.

Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.

Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.

Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.

Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.

Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

BiranIık hevesin kurbanIarıyız…

Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?

Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.

Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.

Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.

Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.

Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.

Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.

Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.

Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.

Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.

Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.

Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?

Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.

Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.

Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.

Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.

Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..

Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.

Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..

Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.

Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.

Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.

Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.

Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.

Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.

Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.

Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.

Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.

Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.

Manzarası sen ol gözlerimin, her baktığımda yeni mutluluklar göreyim.

Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.

Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.

Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.

Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.

İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.

Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.

Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.

Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.

İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!

GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.

Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!

Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.

Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.

Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.

Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.

Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.

Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.

Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.

HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski

Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!

Tutacak el bulamazsak bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.

Peki ya başkasını seversem ?

Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?

Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.

Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.

Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.

Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…

Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.

Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.

Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.

Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.

Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.

Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.

Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.

Vaz mı geçiyorum varIığından…

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.

O okumadığı için yazmıyorum.

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.

Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.

Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…

İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.

Oksijeni biImem ama kokun koşuI.

Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.

Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.

İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!

Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!

Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.

Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.

“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..

Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.

En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.

Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.

Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..

Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.

Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.

Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.

Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.

Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!

Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.

Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Sevgiliye Damar Sözleri Okudunuz,  Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Sevgiliye Damar Sözleri Yazabilirisiniz.
Eski Sevgiliye Damar Sözler, Sevgiliye Ağır Damar Sözler, Sevgiliye Damar Aşk Sözleri, Sevgiliye Damar Sözler, Sevgiliye Damar Sözler Kısa, Sevgiliye Damar Sözler Uzun, Sevgiliye Damar Sözleri, Sevgiliye Güzel Damar Sözler,