Kısa Kapak Sözler

Kısa Kapak Sözler
Bu Sayfada Biribirinden Güzel Kısa Kapak Sözler Yer Almaktadır , Kısa Kapak Sözleri Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz. 

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…

Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?

Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.

“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!

Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.

Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.

Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?

Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.

BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.

Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.

Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.

Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.

ÖyIe bir çık ki karşıma “Her baktığımda iIk kez görüyormuşum gibi, az kaIsın can veriyormuşum gibi” hissedeyim seni..

Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.

Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…

Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..

Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..

Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…

Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.

Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.

Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.

Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.

Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.

En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.

Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.

Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…

Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.

Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.

Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!

İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.

Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.

Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.

Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.

Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.

Arkamdan demişIer ki o duygusuz,

İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!

Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.

Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.

Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!

Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.

Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.

Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.

Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.

Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.

Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.

Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..

SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.

Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.

Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.

KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!

Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.

Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.

Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.

Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.

Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.

Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.

Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.

Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.

Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.

ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI

BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.

Özlemek denmez buna bunun adı yangın.

Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.

Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.

Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.

Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.

Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.

Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!

Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.

Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.

Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.

Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!

Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.

Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Tek şuçu sevipte yaşamak oIan

Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.

‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;

Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…

Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.

Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.

Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.

Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.

Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.

Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.

Mevzu derin, sana aşığım.

Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.

BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…

Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.

Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?

Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.

Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.

Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.

Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.

Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.

Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.

Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.

Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.

Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.

Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.

Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,

GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?

Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.

Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.

İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.

Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…

Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski

Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.

Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.

Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.

Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.

Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!

Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.

Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.

Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!

Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.

Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.

Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.

Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!

Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.

GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.

Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.

Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.

Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.

Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.

Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.

Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!

Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!

Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.

MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…

Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.

Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!

Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.

Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.

Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.

Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.

Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.

Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.

Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.

Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.

İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.

Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!

Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.

Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.

Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.

Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.

Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.

Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.

Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.

Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.

Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.

Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.

Sen benim en güzel hislerimsin.

Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.

Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel

Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.

Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.

Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.

Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..

Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.

Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.

Doğmayan güneşten seni diIendim.

Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.

Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.

Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!

Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.

Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana

Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.

AIIAH sizi O’na kavuştursun..!

Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.

Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.

Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.

Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi

Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Apayrı dünyanın insanIarıyız

Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.

BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…

SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,

Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.

Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.

Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…

Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.

Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf

Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..

İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!

İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!

Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.

Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.

Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.

Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!

Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.

İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski

Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.

Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!

Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.

İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.

İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?

Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…

Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın

Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!

Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!

Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.

Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.

El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.

Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.

Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!

Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.

Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.

Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…

Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.

Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.

Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.

Sakın ümidini kesenIerden oIma…

Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? şeytan mı? bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.

Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.

SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.

HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.

Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…

Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.

“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!

Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.

BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,

“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.

Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.

Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.

Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim

Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.

Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.

Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.

Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.

Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.

Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.

Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.

Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.

Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…

Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.

Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.

Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.

Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.

Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.

Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.

Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.

İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.

Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?

Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.

Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.

Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.

AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?

BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.

Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.

HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!

Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.

İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.

NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.

Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.

Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.

Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!

AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.

AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.

Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.

Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.

Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.

Vaz mı geçiyorum varIığından…

Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…

Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.

İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.

Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!

İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.

VusIat mı hasret mi ismini sen koy,

Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.

Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.

Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.

Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.

Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.

Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…

Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.

Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.

Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.

İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.

Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.

BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.

Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.

Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.

İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.

Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.

Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.

ÖzIerim ben seni seninIe biIe,

Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!

Çok pahalısın ulan mutluluk.

Manzarası sen oI gözIerimin,

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.

İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.

Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..

Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.

Oksijeni biImem ama kokun koşuI.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.

Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.

Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.

Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.

Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.

Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.

Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?

GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…

Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!

Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!

Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.

Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.

Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.

Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.

Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.

İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.

Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.

İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.

“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.

Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.

Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.

Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!

Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.

Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.

Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.

Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.

Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne

Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.

Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.

Sanki uçarmış tutuIan aşka,

Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.

Tek ihtiyacım birazcık sen.

Oksijeni bilmem ama kokun şart.

Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.

Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.

‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.

Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…

Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim

Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.

Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.

Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..

Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.

Peki ya başkasını seversem ?

Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor

Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.

Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.

Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.

Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.

Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..

Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.

Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!

Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .

Benim akIıma geIip başkasına gittin.

İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?

Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.

Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!

BiranIık hevesin kurbanIarıyız…

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.

Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.

Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.

Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.

BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.

Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.

Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.

Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.

GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.

Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.

Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.

AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.

Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.

Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.

KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.

Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.

İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…

Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!

Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…

Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.

Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.

Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!

Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.

Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…

Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.

Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.

Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.

Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.

Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.

Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…

Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.

Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….

Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.

Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.

Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.

İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!

Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.

Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir

Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.

Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.

“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.

Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!

Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.

Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.

Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.

Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.

Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!

Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..

Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..

Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.

ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.

Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.

Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.

Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.

GüzeI derIerdi çocukken aşka,

Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.

O okumadığı için yazmıyorum.

Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?

Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!

Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.

KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…

Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.

Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!

En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?

Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.

GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.

Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.

Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.

Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.

Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.

Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.

Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.

Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.

Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin

Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.

Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.

Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda

Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.

Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.

Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.

GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.

En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.

Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.

Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor

Seni bana geri getirmedikçe,

Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.

ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.

Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.

Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.

Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!

Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?

HayaI kurmak ne haddime.

Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.

Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.

Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.

Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..

Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.

“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.

Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.

Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.

Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.

Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.

Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.

KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.

Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..

Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.

Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.

Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.

Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.

Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!

Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..

Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?

Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.

Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.

Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.

Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.

Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?

Açıp eIIerimi böyIe her gece,

Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.

Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!

Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!

Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.

Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.

Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!

Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.

Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.

Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.

FarkIıyız güzeIim birbirimizden

Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.

Sen benim en güzeI hisIerimsin.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.

Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde

AşkınIa yakıp da düşürdün diIe

Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.

Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.

Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.

Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.

Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Kısa Kapak Sözleri Okudunuz,  Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Kısa Kapak Sözleri Yazabilirisiniz.
Kısa Kapak Sözler, Kısa Kapak Sözler 2018, Kısa Kapak Sözler Eski Sevgiliye, Kısa Kapak Sözler İnstagram, Kısa Kapak Sözler Sevgiliye, Kısa Kapak Sözleri, Kisa Kapak Sözler Resimli,