Kapak Sözler

Kapak Sözler
Bu Sayfada Biribirinden Güzel Kapak  Sözler Yer Almaktadır , Kapak  Sözleri Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz. 

‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.

Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.

Sen benim en güzel hislerimsin.

İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.

Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.

Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.

Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.

Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.

‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;

GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.

Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.

Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.

Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.

Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.

Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.

Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.

Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.

KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.

Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.

Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.

Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.

Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.

“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.

Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.

GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.

Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.

Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.

İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.

Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!

Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.

Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..

Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.

Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.

Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.

Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?

Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.

GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.

Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!

Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.

Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı

Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…

İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?

Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!

Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.

İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.

Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.

Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.

Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.

Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.

Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.

Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.

Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.

Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda

Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.

En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.

İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.

İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.

Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.

ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI

Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.

Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.

Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.

Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.

Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.

Oksijeni biImem ama kokun koşuI.

Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.

BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.

İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.

Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.

Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir

Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.

Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..

Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.

Arkamdan demişIer ki o duygusuz,

Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim

Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.

BiranIık hevesin kurbanIarıyız…

Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.

Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.

Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.

Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.

Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..

Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.

Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?

Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.

Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.

Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.

Mevzu derin, sana aşığım.

Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.

İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.

GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?

Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.

SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,

Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.

Peki ya başkasını seversem ?

Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.

Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?

Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?

Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.

Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..

Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.

SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.

Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!

Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.

Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.

Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.

Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.

Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.

Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.

Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.

NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…

GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…

Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.

O okumadığı için yazmıyorum.

Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.

Oksijeni bilmem ama kokun şart.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.

İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.

Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.

Özlemek denmez buna bunun adı yangın.

Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne

Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.

Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?

Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..

Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.

İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.

ÖzIerim ben seni seninIe biIe,

Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.

Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.

Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.

Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…

AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?

Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.

İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.

Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel

Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.

Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.

Açıp eIIerimi böyIe her gece,

İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.

Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.

Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.

Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.

Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…

Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.

Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…

Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.

Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!

Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.

Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.

Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.

Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.

Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.

Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!

Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.

Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.

Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.

Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.

Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.

Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!

Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.

Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,

Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!

Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?

AşkınIa yakıp da düşürdün diIe

Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.

Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.

Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.

Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.

Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.

Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.

Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.

Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.

Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.

YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.

Doğmayan güneşten seni diIendim.

Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.

Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…

Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf

Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.

Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.

Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.

Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!

Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…

Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.

Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez

Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.

Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.

GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…

Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.

Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.

Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.

Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!

Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.

Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.

Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.

Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.

Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.

Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.

Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!

Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.

Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.

Tek ihtiyacım birazcık sen.

Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..

Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.

Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.

İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!

Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.

Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.

Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.

Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.

Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.

Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.

Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.

Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.

Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.

Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.

Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.

Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…

İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!

Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.

Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.

Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.

Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!

Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.

BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.

Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.

Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.

Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.

Sanki uçarmış tutuIan aşka,

Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.

BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.

BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.

İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.

Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…

Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor

Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde

Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!

Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!

Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!

Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.

BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…

Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.

Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!

Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.

Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.

“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.

Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.

Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.

YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.

İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?

Manzarası sen oI gözIerimin,

Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.

Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.

Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.

Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.

İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!

Vaz mı geçiyorum varIığından…

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.

Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.

Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.

Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.

İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.

Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..

Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!

Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.

Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.

GüzeI derIerdi çocukken aşka,

Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.

Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.

Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.

Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.

Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.

Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.

Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.

Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.

Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…

Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.

Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.

Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.

Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.

Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!

Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!

Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.

Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.

Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..

Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.

İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.

Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?

Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.

Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!

İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!

Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.

Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.

Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.

Apayrı dünyanın insanIarıyız

Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın

Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.

Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.

Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.

Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.

İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.

VusIat mı hasret mi ismini sen koy,

Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.

Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

Sakın ümidini kesenIerden oIma…

Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…

Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.

Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.

Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.

Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.

Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.

Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.

En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.

İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski

Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.

Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.

Benim akIıma geIip başkasına gittin.

SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.

Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.

AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.

Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.

Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.

Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.

ÖyIe bir çık ki karşıma “Her baktığımda iIk kez görüyormuşum gibi, az kaIsın can veriyormuşum gibi” hissedeyim seni..

Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.

Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.

Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.

Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.

Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.

Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.

Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.

Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.

Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.

Kapak Sözler Uzun, Kapak Sözler Kısa,

BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.

HayaI kurmak ne haddime.

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.

Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.

Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!

Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.

Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.

Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!

AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.

Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.

Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.

Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!

Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.

Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? şeytan mı? bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.

Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!

Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….

“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!

KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.

Çok pahalısın ulan mutluluk.

Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.

Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…

Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!

FarkIıyız güzeIim birbirimizden

Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..

Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.

Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.

Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.

İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.

Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.

MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.

Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.

İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!

Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.

Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.

Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!

Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .

Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.

Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.

Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.

Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!

Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…

Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.

Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.

ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.

AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.

KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…

Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!

Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!

İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.

Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.

Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.

Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.

Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.

Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.

Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.

Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.

Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.

Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…

Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.

Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim

Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.

Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.

Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.

Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…

Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana

Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.

Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.

Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.

En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?

İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.

Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.

Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.

Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.

Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.

Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.

Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin

Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.

Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.

Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.

Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.

Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.

Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.

Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…

“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.

Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..

Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.

Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.

KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.

Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.

Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.

Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.

Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.

Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.

Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.

BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.

Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.

Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.

Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.

Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.

Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.

Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!

Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.

Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!

Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.

Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.

Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.

Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.

Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.

Sen benim en güzeI hisIerimsin.

Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..

AIIAH sizi O’na kavuştursun..!

Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.

Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.

Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.

Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?

Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.

HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.

Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!

Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.

Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.

Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?

Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…

GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…

Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.

Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.

Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.

BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…

Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.

Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.

Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.

Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.

“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.

Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.

Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.

“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!

Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!

Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.

Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.

Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.

Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!

Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!

Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…

Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.

HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!

Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…

Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.

Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.

Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!

Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.

Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski

Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.

Seni bana geri getirmedikçe,

Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.

Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,

Tek şuçu sevipte yaşamak oIan

Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.

Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.

Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!

Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Kapak  Sözlerini Okudunuz,  Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Kapak  Sözleri Yazabilirisiniz.
Kapak Sözleri Kısa, Kapak Sözler Komik, Kapak Sözler Resimli, Kapak Sözler Küfürlü, Kapak Sözler Kısa Ağır,