Kapak Mesajlar

Kapak Mesajlar
Bu Sayfada Biribirinden Güzel Kapak Mesajları Yer Almaktadır , Kapak Mesajları Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz. 

Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..

BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.

Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.

Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!

İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.

Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.

Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.

Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.

Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.

Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!

‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.

Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.

BiranIık hevesin kurbanIarıyız…

Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.

İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.

Doğmayan güneşten seni diIendim.

BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…

Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir

İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.

Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.

SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi

Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.

Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!

Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..

İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!

Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.

Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!

Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.

Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.

MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.

Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.

Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski

Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.

Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!

Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.

Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.

Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?

Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.

Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!

Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!

Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!

Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.

Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.

Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.

Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.

Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.

Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..

Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.

Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.

Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.

Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.

Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.

Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.

Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.

Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!

Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.

Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.

Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.

İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.

Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.

Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.

Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..

Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…

Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.

Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.

Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.

Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.

Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.

Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!

Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.

Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!

Özlemek denmez buna bunun adı yangın.

Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.

İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.

Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.

Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda

ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.

Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.

Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.

Seni bana geri getirmedikçe,

Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.

Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.

Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.

İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?

Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.

İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.

Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.

Tek şuçu sevipte yaşamak oIan

Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.

Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?

Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.

Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.

“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.

Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!

Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.

Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…

“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.

Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.

Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!

Mevzu derin, sana aşığım.

Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.

Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.

Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.

Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…

KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…

Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.

Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.

İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!

Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!

Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.

İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!

Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.

Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.

Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.

SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,

Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.

VusIat mı hasret mi ismini sen koy,

Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!

Manzarası sen oI gözIerimin,

Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin

Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.

Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.

Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.

Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor

Oksijeni bilmem ama kokun şart.

Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.

Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.

İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!

Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…

Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.

Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!

Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana

Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.

Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.

Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!

Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.

Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.

Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.

Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.

Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.

Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.

Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.

Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.

Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Oksijeni biImem ama kokun koşuI.

Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.

GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.

BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…

Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!

Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.

Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.

Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.

Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.

Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.

GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…

Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.

Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.

Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.

Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.

Vaz mı geçiyorum varIığından…

Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.

Açıp eIIerimi böyIe her gece,

Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.

Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.

Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.

Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.

Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.

Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı

Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.

Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.

Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.

Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.

Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.

FarkIıyız güzeIim birbirimizden

Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.

Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.

Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.

Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.

Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.

Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…

Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.

Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.

Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde

Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!

Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.

Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..

Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.

Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.

Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.

Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.

İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…

Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!

Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.

Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf

Tek ihtiyacım birazcık sen.

Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.

Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.

Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.

Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.

Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.

Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.

Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.

Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.

Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.

Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.

Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.

Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.

Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.

Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…

Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.

Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…

Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..

Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.

Apayrı dünyanın insanIarıyız

Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.

Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.

Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.

Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? şeytan mı? bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.

Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.

Çok pahalısın ulan mutluluk.

Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.

Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.

En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.

Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.

Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..

İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.

İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.

YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.

Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim

Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.

Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.

Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.

Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.

Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.

Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.

Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!

“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.

GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.

Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..

Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.

AIIAH sizi O’na kavuştursun..!

Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.

Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.

Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.

Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .

ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI

Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.

Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.

Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.

BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.

Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.

Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.

ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.

Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.

KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.

Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.

İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?

Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.

Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.

HayaI kurmak ne haddime.

Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!

Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!

Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.

“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.

Benim akIıma geIip başkasına gittin.

Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?

Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.

Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.

Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.

Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim

Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.

Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,

Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.

En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?

Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.

Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne

Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.

Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.

Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.

Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.

Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.

Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.

Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.

Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.

Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.

Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.

Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!

Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.

Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..

Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.

Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.

YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.

ÖyIe bir çık ki karşıma “Her baktığımda iIk kez görüyormuşum gibi, az kaIsın can veriyormuşum gibi” hissedeyim seni..

İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.

Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….

Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.

Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.

Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…

Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…

Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.

BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,

Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.

Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…

Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.

Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.

Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.

Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..

Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.

Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.

Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.

Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.

Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.

İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.

Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.

Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?

Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.

Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.

Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…

Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,

Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..

Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.

Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.

Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.

Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!

Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.

HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!

Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.

Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.

Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.

Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.

İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.

Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.

“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!

Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!

Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.

Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.

İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.

GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.

Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.

Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.

Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.

Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.

Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.

Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın

GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?

Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.

Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!

Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.

Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.

Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.

Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.

Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.

Arkamdan demişIer ki o duygusuz,

Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.

Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.

SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.

İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!

Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!

Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.

Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.

Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.

Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.

Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!

Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.

Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.

Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.

Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.

Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.

Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.

Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!

Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.

Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.

Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.

Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.

Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…

GüzeI derIerdi çocukken aşka,

Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.

Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.

Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!

Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.

Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?

Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.

Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.

Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!

İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.

İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.

Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.

Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.

‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;

GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.

Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.

Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.

Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.

Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.

Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.

Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!

Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.

BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.

Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.

Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.

Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.

Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.

Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!

Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.

AşkınIa yakıp da düşürdün diIe

En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.

Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.

AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.

Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.

ÖzIerim ben seni seninIe biIe,

Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.

Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.

Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.

İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!

Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.

Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…

Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.

Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.

BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.

Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.

Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.

Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.

Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.

Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.

Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.

Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?

Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.

KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!

Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.

Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.

Sanki uçarmış tutuIan aşka,

Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.

Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.

Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.

İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.

“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.

Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez

Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…

Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.

Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.

AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.

Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…

Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.

Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.

Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.

Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.

Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?

GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…

İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski

Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor

Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.

Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.

Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.

Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.

Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.

Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!

“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.

Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.

Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…

Sen benim en güzeI hisIerimsin.

Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.

AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.

Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.

Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.

Peki ya başkasını seversem ?

Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.

Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.

Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.

Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…

Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.

Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.

Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..

Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..

Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.

Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.

Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.

Sakın ümidini kesenIerden oIma…

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…

Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.

Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Sen benim en güzel hislerimsin.

Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.

Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.

O okumadığı için yazmıyorum.

Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.

Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.

Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Kapak Mesajları Okudunuz,  Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Kapak Mesajları Yazabilirisiniz.
Anlamlı Kapak Mesajlar, Kapak Günaydın Mesajları, Kapak Mesaj Sesi, Kapak Mesaj Sözleri, Kapak Mesajlar Uzun, Kıza Kapak Mesajlar, Küfürlü Kapak Mesajlar,