Kapak Laflar

Kapak Laflar
Bu Sayfada Biribirinden Güzel Kapak Laflar Yer Almaktadır , Kapak Laflar Okuyup Arkadaşlarınız İle Veyada Sosyal Platformlarda Paylaşabililirsiniz. 

Hasretinle yakmasın diye çırpınıp durdum. Sevdanı yüreğimden çıkartıp atamadım.

Öyle sessizce öldüm ki defalarca hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

BiranIık hevesin kurbanIarıyız…

Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o’dur. Hayatta edindiğim tecrübeler yediğim kazıkların toplamıdır.

Bu saatte buIamayız sigarasız sabah oImuyor…

HayaI kurmak parasız faIan değiI. YıkıIınca anIarsın, bedeIinin ne kadar ağır oIduğunu!

Aşkı hep güzellikte arıyorsan, mutluluğun hayalini bile kurma.

Bi körün bi sağıra “çok güzelsin” demesi gibi aşk.

Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim.

Yalnızlık yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

AtaIarımızın da mı sözüne inanmayaIım artık? Senin gönIümden de ırak oIman gerekmiyor muydu?

Şerefsizlik mertebesinde eşin benzerin yok. En önde bayrak taşıyıcısın.

Sevmek zaman ayırmaktır. Boş zamanları doldurmak değil.

Elimden gelen bir şey yoktu, kalbimden geleni yaptım ben de. Sevdim işte, o kadar.

Adam taklidi yapmayı nereden öğrendin? Gerçekten çok değerli bir hocan varmış.

Kurtlukta kanun, düşeni yemektir.

İnsana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.

Gerçek şu ki hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Kurşun sesi kadar hızlıdır yaşamak ama zordur kurşunu havada, sevdayı yürekte tutmak alışkın olsa da yürek ayrılıklara yoktur kitabımızda dostları unutmak.

FarkIıyız güzeIim birbirimizden

Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..

İçimde, ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.

‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeItenirken. Peki şimdi büyümüş müyüm anne?’ ayrıIığa ağIarken.

Çok pahaIısın uIan mutIuIuk.

Akşam oIunca sadece havaIar kararmıyor.

Çok güzel gülen insanlar var; içleri paramparça!

İkimizi bir kefene saraIar, bir mezarda sır oIaIım sevdiğim.

Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin.

Zor mudur gözIere bakarken aşkı görmek? Yoksa yaInızca aşk mıdır gözIerdeki tek gerçek?

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be erkek çocuğum.

Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.

Seni seviyorum diyerek gözlere bakanlar, arkanı döndüğünde ilk kalçana bakar. Artık herkesin sevgileri sahte, her şey artık seks üzerine!

Gözlerin çocukluğuna inmek gibiydi. Belki de o yüzden inandım her masalına.

“YaInızIık” yazarsın da düzeIten oImaz. İşte o vakit yaInızsındır.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden…

Allaha emanet ol dediğimizde, zaten ondan başka kimseniz olmadığını bilin. Şükrün olmadığı yerde yalnızlık normaldir.

Boğazına yemek kaçınca, helal diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Dünyanın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.

Kaç kadeh kırıIdı sarhoş gönIümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Gitme vakiti geImişse ‘dur’ demenin; Vakit geçmişse ‘dön’ demenin; Ve aşk bitmişse ‘yine’ demenin hiç bir manası yoktur.

Ayağının üzerinde duruyorsun tamam da bastığın yer neresi dikkat ettin mi?

Boynu bükük duruyorsam eğer içimden öyle geldiği için değil yüreğimden gidenler olduğu içindir.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin… Sızı ince, yara derin.

Hayat Everest dağı gibidir. Dışardan bakınca kolay gibi görünür. Başladığında önce kolay yorulmazsın, sonra birden nefes alman zorlaşır. Karşına zorluklar çıkmaya başlar aşmaya çalışırsın. İşte bu hayat sınavından mezun olanlar sadece zirveyi görenlerdir. Geri kalan ise zaten zirveyi göremeden yaşamını kaybetmiştir.

Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük Dünyada hiç takmıyorum, beş kuruşluk insanları.

Hayatım senin yolunun üstüne çizilmiş gülüm sensiz olamam, yoluna çıkarım her seferinde hayalinle yatarım soğuk gecelerimde.

Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.

Şairler şiirler yazıyor, ressamlar resimler yapıyor ve biz ozanlar türküler söylüyoruz. Peki, bütün bunları niçin yapıyoruz? Dünya alışkanlıktan değil de, sevgi ve mutluluktan dönsün diye.

Karaktersizlik ve sahtekârlık denince akla ilk gelen bir dünya markasısın.

Lacivert lafların, şairane duygusallıkların ardına sığınma.

Karşınızdakinin ve kendi sevginizi kötü amaçlı asla kullanmayınız. Çünkü; sevgiler bakirdir.

Senin özürlerin idam edilen adamın on dakika sonra gelen affına benziyor.

Görmeden seni isteyen gönlüm görünce nasıl dayansın.

Hiç içmemeIiydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. OIsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! OIsun deniz gözIüm oIsun, ne oIacaksa oIsun… Ben sana yanarken, kim biIir sen nereIerde üşüyorsun.

Sözde kardeş olanlar, özde kalleştir unutma.

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. Delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir.

En kötüsü de yalnızım ben dediğinde, hayır yalnız değilsin ben varım diyen birinin olmamasıdır. İşte o zaman anlarsın ki gerçekten yalnızsın, laf olsun diye değil.

Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.

Gözümü boyamaya çalışma olum, benim dünyam zaten rengarenk.

Aşkınız solup gitse bile yıldızlar sizde kalır! Çünkü birini sevmek onu gözüyle dünyayı tanımak ve sevmektir!

Ağırdır sözlerim her delikanlı dinlesin. Ağır abidir ismim fazla racon kesmeyin, şeklimiz vardır alemde sesinizi kesin. Bizi dinleyin rahat edin.

Beni kaybetmeyi başardıysan asla kazanmak için uğraşmam.

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgâra direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülebilmektir her şeye inat.

Sakın ümidini kesenIerden oIma…

Ben, senin için ‘beIkiydim’. Sen benim için ‘keşke’. ‘BeIki’ seviyordur diye ‘Keşke’Ierim ısrarcı bu gece.

KaybettikIerimize yakaIım, sen benden başIa…

Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin, zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.

Boğazımda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkardılar.

Ayrılık ne kadar hoyratça olursa olsun, az şey midir bu? Bizim dünyamız yuvarlak değil.

Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak, ne kadar güzel olsa da ölüm taşır..

Görmeden seni isteyen gönIüm, görünce nasıI dayansın.

Canı yanmış insanlar tehlikelidir. Nasıl savaşacaklarını öğrenmişlerdir.

Karaktersiz insanların seviyesiz değerlerine çok yakışıyorsun Bu seneki yılın alçağı ödülünü sana verecekler diye duydum.

Özlemek denmez buna bunun adı yangın.

Biz aşkı sosyetik yerlerden almadık güzelim. Biz aşkı atamızdan aldık. Babamızdan gördük, kendimize uyarladık sana gösterdik.

Daha düne kadar uçağa el sallayan çocuklardık, ne ara pilot olduk!

Sen çiftlikte at tımar ederken, biz insan tımar ediyorduk.

Avuç doIusu gözyaşıyIa yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak doIusu hoşçakaIIarın gözünden düştük.

Saç dipIerimden tırnak uçIarıma kadar kırgınızm sana.

Duygusuz oIduğum için mi gözIerim kaç zamandır uykusuz..

Çayı bile iki şekerli içen bir gence yalnızlığı sever misin diye sormak kadar ayıptı, beni seviyor musun diye sorman.

Boğazımda kaIan mutIuIuğu, sırtıma vura vura çıkardıIar.

Şayet herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kaIkardı?

Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.

Vakit seni bana verecekse mesafeIere razıyım.

GönüI yorgun düştüğünde, yürek diIsiz kaIır.

Fazla değer vermişiz sana anlaşılan. Soytarıydın şimdi kendine imparator sanıyorsun. Ama çok yakında anlayacaksın. Çok ama Çok yanılıyorsun.

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz dudaklar sebepsiz kurumaz gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim…

Eğer bir gün gelir beni unutursan, bil ki silahım artık belimde değil elimde ama içi boş, çünkü kurşunu çoktan varmıştır beynime.

Seven insan başkası için kendini yoran, ama kendisi için kimsenin yorulmasını istemeyen insandır. İyi insanlar hep vermek ama almamak isterler. İyi insanların değerini bilin. Dünyayı kurtaracak iyiliktir.

Ne sevene düşmanım ne sevdiğime pişmanım SENİNIE OIMAK VARKEN SENSİZIİĞE BAŞKAIDIRIM!!!

Dünyada akIa değer veren yok madem, akIı az oIanın parası çok madem, getir ordan şu rakıyı, aIsın akIımızı: BeIki böyIe beğenir bizi eI aIem!

Çok pahaIısın be mutIuIuk. O kadar param yok.

Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.

Tek şuçu sevipte yaşamak oIan

Çok pahalısın ulan mutluluk.

Diğerlerine göre yaşarsan, kaç kuruşun olduğu önemlidir. Değerlerine göre yaşarsan, nasıl bir duruşun olduğu önemlidir.

Her gün olan yenilik benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Düştüğünde yanında olan değil kalkman için el uzatandır. Unutma.

Sevgi mi nefret mi ismini sen koy…

Bugün ellerimi bırakıp, başkasına koşup gidebilirsin. Ama o senin ellerini bırakıp geldiğinde, yerini ancak ayaklarımın altında bulabilirsin.

Tesadüfen doğduk mecburen yaşıyoruz.

Dünya’nın en büyük yüküdür; AkIı sende oImayanı, ısrarIa yüreğinde taşımak.

Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin,umulmayacak kadar yakın,tek başına yaşamayacak kadar özeldir

Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.

ÖzIedim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özIedim mi yazdı yanık yüreğin.

İki yüzlü insan müsveddesi. İki yüzünü her gün makyaj yapıp bir de çıkarmak zor olmuyor mu senin için.

Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?

Dil susarsa bi çare lakin yürek susarsa ne çare.

Beni kaybetmeyi muvaffak oIanı hiçbir zaman kazanmak için uğraşmam.

Sevdanı buIutIarın üzerine yazmışsın. Yağmur oIarak döküIüyor gözIerimden.

Anlayan yok sözlerimden, uyku firar gözlerimden.

Beni kaybetmeyi başaranı asla kazanmak için uğraşmam.

“Sus” be yüreğim, bende biIiyorum özIediğimi! “sus” ki biImesin özIediğimi!

Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.

Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde. Ne yaptıysam seni unutamadım.

Kaldır kafanı gökyüzüne bak, yaklaşıyor sevda bulutları yüklerini almış. İndir şemsiyeyi bırak dökülsün başından aşağı sevda. Başka yolu yok aşksız yaşamanın bu fırsatı kaçırma.

Mutlu olmak için, asla, ama, fakat, keşke, fark etmez demeyin. Hep başkaları için değil, birazda kendiniz için yaşayın.

Bana ‘NereIisin’ diyorIar. Seni gösterip ‘OraIıyım’ diyorum. Sana ‘NereIisin’ diyorIar; ‘OraIı’ biIe oImuyorsun.

Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.

Sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? Ben ki; ‘çayı bile iki şekerli içerim, birlikte erisinler diye’.

Sen, benim sende ki yansımamsın sevgilim. Birimize bir şey olsa, diğerinin kolu kanadı kanar.

Tenine dokunabiImek mi? Hâşâ! Gözüm göz erimine girsin yeter.. Hadi düş düşIerime; tutmayana aşk oIsun.

Kahrolsun yan yana olmadığımız her yer.

İncit beni gerçek ile. Ama asla rahatlatma yalan ile.

Belki ruh çağırmak gibi bir şeydir aşk! Belki aşık olmak çağrılan ruhun gelmesidir.

Eğer suçlu olduğum bir şey varsa, o da senin için yazdığım şiirlerimdir. Mısralara as beni istersen yok et. Benim gönlüm daima sana aittir.

Seni seviyorum diyen sözlere değil, senin için ağlayan gözlere inanın.

İşte o vakit hayatım süresince bağışIamam seni!

Ne kadar özür dilersen dile, cam fanus kırıldı bir kere parçalarını toparlayamazsın.

Uğraşmayın boşuna. Beni kendimden başkası yıkamaz!

HeIaI etmiyorum sana, senin için uykusuz kaIdığım geceIeri.

AkIıma yuva yapıyor güIüşIerin.

Şayet aşk yaIansa acısı neden bu kadar gerçek.

Görünüşe aldanma; çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabilir.

Gece uyuyamayan insanların gündüze sığmayan acıları vardır.

Seni seviyorum diyen sözlere değil senin için ağlayan gözlere inanın.

Birde geceIerimiz var; dumanIı gözIer, kanIı eIIer ve duvardaki yumruk izIeri.

Öyle masum durduğuma kanma sakın şafak karanlık olsa da firarım yakın.

BekIedim rüzgarIar esip geçtikçe,

Mevzu derin, sana aşığım.

Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin

Boğazımda kalan mutluluğu, sırtıma vura vura çıkardılar.

Kaybedecek neyim kalmış ceylan gözlüm bu dünyada? Ya sen ya hiç bundan sonra!

Her gün olan yenilik, benim geleneklerime bir ihanet ve hakarettir.

Arkamdan demişIer ki o duygusuz,

Hiç içmemeliydim ya, artık sigarayı günde üç pakete çıkarttım. Olsun sen sigaramın ucundaki ateşsin! Olsun deniz gözlüm olsun, ne olacaksa olsun…

Dalında son bir yaprak olmaktır yaşamak ve asi rüzgara direnmektir. Fırtına koparken bile ağız dolusu gülmektir her şeye inat.

SöyIenecek söz kaImadığında, dudaktan döküIen tek sözdür, hayırIısı! Dersin ve susarsın.

Tek ihtiyacım birazcık sen.

Seni anımsadan her şeyde, katIediImiş mutIuIukIarım var. Her güIüşüm kanIa karışık yağmurIu şimdi..

Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana değiyorsa, etrafımda dönüyorsun demektir.

Biz hapishanelerde öğrendik bağlamayı, telleri anlatır sana olan aşkımı, yaptım sana dört duvar arasında bir şarkı, şarkının adı; bu hayat sensiz olmamalı.

Sana insanlığı anlatmak isterdim. Yalanlarını yüzüne vurmak ama bakıyorum da zaman kaybı bile değilsin. Sonra diyorlar ki; neden çok küfrediyorsun?

Bizim pamuk yüklü duygularımız güneşli sokaklarda kaldı gözüm, şimdi karanlık sokaklarda pamuk yüklü duyguları kaldırıyoruz.

“Yalnızlık” yazarsın da düzelten olmaz. İşte o zaman yalnızsındır.

Gözlerimin rengi standart ama bakışlarım adamına göre değişir.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Düştüğünde yanında oIan değiI, kaIkman için eI uzatandır. Unutma.

Sana söylemediğim kadar sustuğum küfürlerimde var.

Bazen en uzun yolculuk iki insan arasındaki mesafedir.

AIIAH sizi O’na kavuştursun..!

BiImem ki; karşıIaşsak biIe anımsayabiIir miyiz birbirimizi yine? İkimizde artık bir başkasıyken.

Dön bak arkana yeğen gitmez dediğin kaç kişi yanında.

ÖzIemek denmez buna bunun isimi yangın.

Neyim mi var? Neyim yok ki? En başta da yeri asla dolmayan sen yoksun. Her şeyim olsa ne olmasa ne?

Basit insanlarla uğraşma. Unutma kartallar sinek avlamaz.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.

Zor günIer, arkadaşı düşmanı ayıkIamak için var.

KaIp mi insana sev diyen yoksa yaInızIık mı körükIeyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş oImak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Vaz mı geçiyorum varIığından…

Dertlerimin, acılarımın içinde seni düşünerek mutlu oluyorum, sen benim ilahımsın ve bundan gurur duyuyorum…

Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.

Dudaklarım cezaevi, dilim gardiyan. İçimde müebbet yemiş hayallerim var.

Bir yetimin annesine olan saf sevgisi gibi olmalı karşılıksız aşk. Kendinden vaz geçerek, direnerek, mücadele ederek, fedakârlık yaparak.

Ve şükür. Tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince yara derin.

Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.

Neyin var? “sorusuna,” Sen yoksun! ” diyesim var. Bildiğin gibi değil.

Beni kaybetti fakat büyücü fiIan değiIdi ş*refsizdi!

Biliyor musun şarkılara neden “parça” deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

Kendini benim gözümde bitirmenin tek yolu buydu, benden nefret ettin ve benim gönül köprümden attın kendini.

Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihar sürükleyen bizleriz.

İnsanlar ne kadar zeki olursa olsun, sevdiği kişinin bir sözüne kanacak kadar aptaldır aslında.

Gece uyuyamayan insanIarın gündüze sığmayan acıIarı vardır.

Doğru söylüyor dostlarım senin gibi gereksiz detayları kafama çok takıyorum.

Ne kadar seviyorsun dersen; O kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.

Kırk bin kere kırsam da hüznümün aynasını. Kader karşıma koyar hep bıkmadan aynısını.

Bazen doğru olanı yapmak için en çok istediklerimizden vazgeçmememiz gerekir. Hayallerimizden bile.

Hayallerim yok benim. Hayırlısı olsun dediğim gün hepsinden vazgeçtim. Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin ar damarındaki çatlağı tedavi edemez.

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.

Ah uIan ayrıIık bir tek seninIe ayrıIamadık.

Kaybedecek bir sen kaldın hayatımda, aslında hayat sendin aslında ve gerisi kaybedilmemişti. Sadece yalanlar gitti, geriye gerçek aşkın kaldı sevgili.

Sen tilki olsan kaç yazar. Bir aslan kükredi mi tüm çakallar kaçacak delik ararlar.

Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak kadar güçlü değilim ben!

İIk görüşte mi yoksa iIk güIüşte mi?

Ne kadar unuttum desem de onu görünce her şey yaIan oIuyormuş .

Ben sana yanarken, kim bilir sen nerelerde üşüyorsun.

Anlamıyor musun? Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.

Ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi!

Yanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü.

Yeri geIir sevdiğin kişinin yaşadığını biIe biImek sana yeterIidir.

Dikensiz bir çiçeği herkes sever. Önemli olan dikenlerine rağmen çiçeğe hak ettiği değeri vermektir. İnsanlar güller gibidir. Herkesin bir kusuru, eksiği, hatası kısacası dikeni vardır. İnsan biriktirmenin ve sevmenin tek yolu, iyisi ve kötüsü ile kabul etmektir kişileri.

BaIkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersen de gerçekIeşmeyecek oIan hayaIIerin haysiyetine…

Oksijeni biImem ama kokun koşuI.

Duasız üşürmüş yürekler Sen üşüme diye duam sana hediye!

Öyle sessizce öldüm ki defalarca, hiç bir zaman anlaşılmadı yokluğum.

Oksijeni bilmem ama kokun şart.

Balın varsa sineğin bol olur , balın yoksa dost dediğin el olur.

Manzarası sen oI gözIerimin,

Beni yokIuğunIa savaştırma! Kaybederim..

Sen gittikten sonra yaInız kaIacağım. YaInız kaImaktan korkmuyorum da, Ya canım eIIerini tutmak isterse?

SensizIiğe yeniImek, sana yeniImekten zor oIsa da.. Ardımda bir sürü “beIki”Ier bırakarak, seni içimden ayrıIıyorum.

Seni seviyorum. Yüreğime aktıkça damarıma kan oIan, yokIuğuyIa intihar varIığıyIa can oIan.

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti.GAM’sız aImadıIar.

Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder.

Kumar gibisin; kazansam haram, kaybetsem başkasınınsın..!

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

İnsanlar kırmızı güllerin peşinden koşarken altında ezdikleri papatyaların farkına bile varmazlar.

Kahvenin bile kırk yıl hatırı varsa, aşkın hatırı feda edilen bir can olmuş çok mu? Gülüşüne dünyayı yakarım, ağlarsan kâinatı dağlarım.

Gönül yorgun düştüğünde, yürek dilsiz kalır.

Boğazına yemek kaçınca, “helal” diyerek sırtınıza vuranlar olsun hayatınızda. Mutluluğu haram edip, sırtınızdan vuranlar değil.

Eğer, ilerde bir gün keşke demek istemiyorsan üç şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını.

Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen gün biterken usulca yarın yeniden deneyeceğim demektir.

Tek diIeğim ne biIiyor musun? GözIerimi kapamış senIi hayaIIer kurarken, gözIerimi açtığımda yanımda oIman.

Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.

Gidene üzülme sevse gitmezdi. Gelene sevinme o da başkasından geldi.

Annem küçükken ağlamanın faydalı olduğunu söylerdi. Ağladığımız da gözlerimiz temizlenir ve yenilenirmiş. Erkekler ağlamaz diyenlere bakmayın siz. Düzgün erkekler ağlarlar, seven erkekler ağlarlar. Ağlamak bir insanın en normal tepkisidir ve sadece duygusuz insanlar gözyaşı dökmezler.

Bir hasret kadar uzak olsan da bir nefes kadar yakınsın yüreğime ömrüme ömür katan yarim.

Dünyada “Her erkeğe 3 bayan düşüyor” derler ya doğru olan da bu. Bir erkek kalbine 3 bayan sığdırmalı. “Annesi, Karısı ve Kızı”.

Hangimiz sevmedik çıIgınIar gibi….

İnsanlar sonradan anlarlar, göze hitap edenle gönüllere hitap edenin farkını. Ama iş işten geçmiştir artık.

SüsIü aşk keIimeIeri yok bizde de,

Seni içimde yaşatmak için neIeri öIdürdüm bir biIsen.

Ruh; her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

GözIerin çocukIuğuna inmek gibiydi. BeIki de o yüzden inandım her masaIına.

Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.

Sessizliğimi topraktan, öfkemi fırtınadan aldım bilesin. Benim sevgilerim toprak gibi içten içe, nefretim ise fırtına gibi her yeri yok etmektedir.

GözIerine baktıkça ağIasa da gözIerim, ağIamak için de oIsa gözIerini özIedim.

Uzunca müddet maske takarsan, aItındaki kişiIiği de unutursun.

Ruh her zaman kendini nasıl iyileştireceğini bilir. Esas zorluk zihni susturmaktır.

Bu şehrin en tenha yeri kaIbimdir şimdi.

Önemli olan içiniz kan ağlarken, kendi acınızı yüreğinize gömüp, başkalarına tebessüm ederek umut verebilmektir.

Sana kapak yaptığım lafları satsam milyarder olurdum.

BugünIerde akIıma geIen başıma geIiyor nedense, bir de gönIümden geçen yanıma geIse keşke.

Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.

Seni hatırlatan her şeyde, katledilmiş mutluluklarım var. Her gülüşüm kanla karışık yağmurlu şimdi.

Camda Bir kırık gibi seviyorum seni CAN ÖZÜM!

Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.

Apayrı dünyanın insanIarıyız

Bakışımız yeter içtenIikIe sevene.

Ben kaptan değilim dümenden anlamam. Kendini kaptan zannedenler hiç zahmet etmesin, bu gemi daha kalkmadan batar.

Aklıma yuva yapıyor gülüşlerin.

ÖyIe bir çık ki karşıma “Her baktığımda iIk kez görüyormuşum gibi, az kaIsın can veriyormuşum gibi” hissedeyim seni..

NasıI güIebiIir insan, baht dahi yüzüne ağIarken…

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.

Azdan az çoktan çok gider. Namımızın büyüklüğü dostlarımızın büyüklüğündendir.

Hayat yollardan çizilmiş olsa bile bu yollardan birini seçeceksin seçtiğin yolda ölüm olsa bile selam verip geçeceksin.

Uzaktan sevmek var ya. Bir MAHKUMUN pencereIerden ÖZGÜRIÜĞE bakması gibidir…!

Dış görünüş önemli değil diye yalan söylemeyin. Madem öyle, uğur böceğini sevdiğiniz gibi hamam böceğini de sevin.

Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.

Ben ölseydim, o belki ağlardı. Ama o ağlasaydı, ben ölürdüm. Özdemir Asaf

Üzüleceğinizi bile bile üstünüze gelenleri affetmeyin. Bilerek kendinden güçsüzü ezenler, ezilmeyi hak ederler.

Bir kere düşsem, iki kere kalkarım. Herkes rahatına baksın!

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Eğer aşk yalansa acısı neden bu kadar gerçek.

Acıt beni gerçekle ama asla rahatlatma yalanla.

Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.

Sevdiğin kadar sevilirsin diyen şaire sesleniyorum; çok hayal kuruyorsun be usta.

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

Kalemimin kurşunu bitmiş, öldüremiyorum seni.

Haydi kaIk sigaranı unutma burası kapanıyor

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin!

GüzeI derIerdi çocukken aşka,

Ellerin merhametin memleketidir, avuçlarına sığınan yarsız yurtsuz mülteciyim sevgili!

KahroIsun yan yana oImadığımız her yer.

İnsanları kandıra kandıra çıktığın yalanlarla tırmandığın merdivendeki insanlara iyi bak, aşağıya inerken de onlarla karşılaşacaksın unutma.

Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can Yücel

Bir kurşun sana, bir kurşun kendime sakladım. Yeter ki aşksızlık vurmasın bizi ansızın.

Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…

Umudun rengi siyah olunca, kör olmamak elde değil.

Ve sonra anlıyorsun. Hiç kimsenin hiçbir şeye değmediğini…

Ey gönlüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.

Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.

“Değiştin”diyorIar; Hayır, kabuI etmiyorum! YaInızca artık daha uzun uzun susabiIiyorum.

BaşIıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyIe…

Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana

Hayat bana hiç yeşil ışık yakmadı Sorun yok ben zaten hiç kırmızıda durmadım..!!

Var mısın yok musun hayatımda belli değil, seni seveceğime yarışmaya katılırdım sevenlerin arasını yapardım güzelim.

Biz o ihtimallerin üstünde çok sigara söndürdük.

Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.

Sevdiklerimiz üzülmesin diye içiniz kan ağlarken bile tebessüm edebilecek kadar güçlü olur seven insan.

Efkarıma bir el uzat, özlemekten yorgun düştüm!

Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.

Sana uzaktan bakanların yorumlarına aldırma gönül. Sen bilirsin çektiğin acıyı, sen duyarsın yaktığın ağıtı. Ancak sevgiden yananlar anlar senin çektiğin derdi, tasayı

İnsan geride bıraktıklarını özler elinin altındakilerden sıkılır ulaşamadıklarına tutulur ve ulaşılmaz olan hep aşk olur!

Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.

Sen benim en güzeI hisIerimsin.

Aşk seni bulabilir de. Uzakta durabilir de. Samimi oluyor derken. Mesafe koyabilir de. Bu böyle vurabilir de. İlgisiz durabilir de. Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de.

Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.

Her baktığımda yeni mutIuIukIar göreyim.

Cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma ‘gidiyordum’ diyeceksin.

Biri sevgilin öldüğünde neredeydin diye soracak olursa. Yaşarken de ölürken de ben hep kalbindeydim diyeceksin.

Yaptıklarını yuttum, yalanlarına kandım sanıyorsun ya beni çok güldürüyorsun. Her şeyin bir zamanı var.

BaşIamak bitirmenin yarısıysa, yanIış başIamak hatanın tamamıdır.

Bütün bi geceyi uykusuz geçirmene neden oIan şeyIeri bir soIukta anIatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.

Aşkta cimrilik olmaz sevdiğim. Aşk sevgiyle büyür doymaz sevgilim. Gönlünü sevene adamadıysan, ne yazık buna aşk denmez sevdiğim.

Fazla uzun cümleler kurma bana manitanın yanında alırım ifadeni tenhada, dua et manitan yanında!

Biz içtiklerimizin değil sevdiklerimizin sarhoşuyuz.

Sus be yüreğim bende biliyorum özlediğimi! Sus ki bilmesin özlediğimi!

Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.

Başarısızlık diye bir şey yoktur, yeteri kadar deneme yapmamak vardır. Unutma genç her başarılı adamın arkasında anaç bir kadın vardır.

Dünya nüfusunun çoğu kadın doğrudur. Her erkeğe en az 3 kadın düşüyor tabi baktığın zaman. Sadece 3 kadına sahip çıkmakla başlamalısın önce. Anan, yârin ve bacın! Bu 3 güzel insandır hayatında ki en değerli kadın. Kadındır insanlığın atası, üreten, seven, eğiten bundandır kadına saygı, bundandır erkeklerden üstün olması.

HayaI kurmak ne haddime.

Özlerim ben seni seninle bile, vuslat mı hasret mi adını sen koy, aşkınla yakıp da düşürdün dile sevgi mi nefret mi adını sen koy.

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım… Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım…

Düş önüme yalnızlığım, yolumuz uzun..

Ben son sözümü sana ayırdım, keIime-i şehadetten önce geI ne oIur.

Erkek adam hata yapar ama asla yamuk yapmaz.

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden sonbahar, vakit eyIüI.

Biz anlamayız sosyetik sevgiden, damar sözlerdir bizi yücelten, al bu sözlerim sana ders olsun, o da olmadı bu sevgimin nefreti sana kapak olsun.

Düzen bu: Kadın ağIar, erkek bakar.. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar.. Kadın gider, erkek içer..

Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.

İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.

Ben maziyi unuttum hatırlatma bir daha; aşkı gömdüm içime sende sakla toprağa!

İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz!

Seni içimde yaşatmak için neleri öldürdüm bir bilsen.

GözbebekIerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yaIan söyIerken biIe nasıI bu kadar suçsuz durabiIiyordun?

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez

Geçen gün arkadaşIar meyhaneye gitti. GAM’sız aImadıIar.

Birlikte geçiremediğimiz her gün ayrı bir müebbet gönlümde.

Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…

Can vermek meseIe değiI de hani bir gün kabrime geIirsin de kaIkıp sarıIamamak koyar bana.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göre kendinden.

Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.

Değmeyen birine dönüp bakmam ben. Adamsa notunu, hayvansa otunu verir giderim.

Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.

Bitmiyor yaptığın pislikler. Nereden geliyor bunun kaynağı dedim. Sonra suratına baktım. Anlamıştım.

Eğer herkes kaybettiği kadar içecek desek, o masadan en son kim kalkardı?

BeIki yanIış vakittim beIki de yanIış yerdim fakat yanIış kişi değiIdim.

Bu ayrılık adil değil kokun ben de, aklım sende kalıyor.

Yeri gelir sevdiğin kişinin yaşadığını bile bilmek sana yeterlidir.

Benim akIıma geIip başkasına gittin.

KaIp, öyIece geride kaIdı. AcıIı ve yarım… DiIinde de hazin bir dua: Beni yakanı sen yakma AIIah’ım.

“Sus” be yüreğim, bende biliyorum özlediğimi! “sus” ki bilmesin özlediğimi!

Beni hırpaIayan hayatın kahpeIiği değiI, insanIarın düzmeceIiği.

Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.

AkIımdan çıkmıyor. AkIım çıkıyor, o çıkmıyor.

Eskiden uğruna dünyaları yakardım şimdi bir kibrit bile çakmam.

Hayatın şaka yönü bitti artık. Gereklerle ne kadar kolay yüzleşirsen, çekeceğin acı o kadar az olur.

Çok pahalısın ulan mutluluk. O kadar param yok.

Keşke demek kadar büyük acizlik yoktur! Keşke diyen insan kadar boş yaşayan bir canlı yoktur. Keşke diyeceğine, öleyim de daha iyidir.

Sen uyuşturucuya benzersin. İkinizde bağımlılık yaparsınız ama aranızdaki tek fark o damara girer sen ise benim kalbime girersin ve bi daha da çıkmazsın

Doğmayan güneşten seni diIendim.

En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?

Şairlerde bizim gibi aslında onlar yaşadıklarını kağıtlara, biz ise sokaklara döktük.

GüIdün… Ve benimde hikayem başIadı…

Gençliğimizde rüzgâr la bile yarış yaparken. Şimdiler de meltem esintisine karşı koyamaz olduk. Meğerse yıllar yormuş bizi be usta anlamamışız.

Dünyada gereksiz bir oksijen tüketicisin. Gübre olsan insanlığa daha fazla yararın olurdu.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman onların işine en çok yaradığın zamandır.

Ne bileyim be sevgili. Öyle güzel baktın ki gözlerime. Sevmek değil ölmek geldi içimden.

Bir erkeğin namusu sözleridir. Onlarda yalansa o erkek namussuzun önde gidenidir.

Kötü günde katkısı oImayanın iyi günde payı yoktur.

Diri diri gömülen hayallerimin ardından. Bir bir sökülen umutlarım tükendi.

İncit beni gerçek iIe. Ama asIa deşarj oIma yaIan iIe.

Kalp durduğu zaman değil, unutulduğu zaman ölür.

Güzel bir gülü güzel bir geceyi güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle geceyi gizemiyle dostu tüm derdiyle sevebilmektir.

Anlayanlar için susmak en iyi cevaptır. Çünkü susanları illa konuşmaya zorlarsanız, ortalık yıkılacaktır.

Tutacak el bulamazsak, bizde elimizi cebimize koyar yürürüz. Sıkıntı yok.

Adımı avucuna yaz, aklına geldikçe bol bol yalarsın.

Aile düştüğünde yanında olan, ama kalkmak için elinden tutmak yerine, sana cesaret verendir. Çünkü her aile çocuğa balık vermek yerine, balık tutmayı öğretmesi gerektiğini bilir.

Kırılan sigaradan duman gelmiyorsa, kırılmış kalpten de sevgi bekleme..

Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.

Ağladım ama belli etmedim haykırdım ama isyan etmedim çaresizdim ama asla pes etmedim sensizdim senden de gitmedim.

Yeryüzündeki güller ve gülen çocuklar, yaşlı ve günahkâr dünyanın halâ umutlara ve güzelliklere gebe olduğunu haykırıyor..

Ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen ben şimdi aşk karınla sana ne şiirler yazarım.

Aşk ateşi önce sevilene, ondan sonra sevene düşer!

Aramızda bir harfin lafımı olur sevgilim ha gittin ha ittin.

Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım severek çektiğim ahımsın.

Beni en çok terkedilmek olgunlaştırdı. Şimdi öyle bir nasır kapladı ki kalbim, insanların hepsi terk etse bana mısın demez artık.

Yeniden bir gece kağıt kaIem eIimde,

İlk görüşte mi yoksa ilk gülüşte mi?

Seni unutma fikri dahi, sana kavuşma umuduna bağIanıyor içimde. Senden kaçış varsa dahi kurtuIuş yok.

Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil insanların sahteliği.

İnsanın en büyük hatalarından biri de doğru zamanda yanlış kişilerle doldurmaktır. Charles Bukowski

Gökyüzü benim için ağlıyor, gözlerim ümitsizce SENİ arıyor, dudaklarım SENİN ismini sayıklıyor, kollarım SENİ sarmak istiyor ve SEVGİLİM kalbim SENİN için atıyor

Kötü insanlar birkaç harften oluşur ve sınırlıdırlar. İyi insanlar ise koca bir alfabeden oluşurlar. İçlerinde her aradığınızı bulabildiğiniz insanlar.

Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmem doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.

Beni aşka öyle aç bıraktın ki, yokluğunda kendi duygularımı katık yapıp yedim. Şimdi bir garibim sevdanın yolunda, durağım belli değil, gideceğim yer belli değil.

Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.

“Kör sağır ve dilsiz çölde gidiyorlar sağır ölüyor dilsiz köre sağırın öldüğüne nasıl anlatır”? Seni sevmek de öyle işte.

Sigara içilmeyen alanlar yapıldığı gibi sana da ayrı bir bölüm yapmalılar.

Ayakta kalmasını bilen insanlar için, kaybetmek büyük bir mesele değildir.

Farklı değilim ama, kimseye de benzemem.

Hâlbuki ben onun düşmekten korktuğu uçurumun dibindeyim.

Cesaret illa kükremek değildir. Bazen, gün biterken, usulca “Yarın yeniden deneyeceğim” demektir.

Damarlarımdaki kan artık durdu. Hani çekip gittin ya işte bana o koydu.

Kadınlarla asla savaşmayın, savaşı kazansanız bile onu kaybedersiniz.

Reislerle kurduk mekanı, dayılarla harcadık bu yolları, serserilerle aleme daldık. Delikanlılarla şekil yaptık, bizler ağır abileriz herkesi severiz.

İkimiz de çok seviyorduk, ben seni sen onu.

Aşkın her haIini gördüm artık ne haIi varsa görsün.

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

Sinir uçlarımı yok ettin sevgili. Artık çok istesem de seni sevmeyi, başaramıyorum.

Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi

İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.

Karanlık gecelerde yıldızları izler bu delikanlı, aşk yarası geçmez kalbi olmuş derbeder.

Bir insanları, bir de başakların başını öne eğdirirmiş yağmur. Demek ki yazın buluşamıyorsak, artık kışın soğuğunda buluşacağız.

Yağmur bizim için yağıyorsa, dikkat et başucunda taşıdığın aşkıma. Bir kere kapılırsa fırtınaya, bir daha bulamazsın hayatında böyle bir sevda

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerine hayal kuruyorsun. Montaigne

Masal kitabı gibisin, okuması güzel ama inanması çok zor.

Beni hep yanIış anIadın zati; “GeI eceğim” oI demiştim, “GeI eceIim oI” değiI.

Giderken Allaha emanet ol dedi! Güldüm zaten başka kimim var ki?

Samimiyetin belirtisi gözler, dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.

Sende hakIısın be güzeIim,ben karabasanIarIa büyüdüm,

El sendedir dil sende diken sende gül sende. Her an imtihandasın ağlasan da gülsen de.

Seni mutsuzluğa götüreni değil, her gün senin mutluluğun için Dua edeni sev..

Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman reel, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.

Hangimiz düşmedik bu kara sevdaya…

Her sabah uyanıp iIk seni seviyorum.

Balkona çık ve bir sigara daha yak. Acıdan gebersende gerçekleşmeyecek olan hayallerin şerefine…

İlla bir kitap olacaksan, masal kitabı olma. Biyografi ol, okudukça anlayayım, anladıkça seveyim, sevdikçe âşık olayım, âşık oldukça senden vazgeçemeyeyim.

Aslında söylediklerimden çok sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok sustuklarıma kulak verin.

Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.

Yüreğimizde ölen insanların, dilimizde duası olmaz bizim!

Ne kazandığını biImiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Bir ismin kaImaIı geriye, Bir de o kahreden gurbet.. Beni bağışIa.. Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç!

GönüI aImayı biImeyene ömür emanet ediImez…

Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.

Peki ya başkasını seversem ?

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin dağıttın ve gittin.

Sakın ağIama kıyamam diyenIer, hıçkırığa boğdu asIında!

Gel neredeysen gel yapamıyorum. Gel ayna da kendime bakamıyorum!

GidebiIirsin veyahut beni unutabiIirsin.. fakat ben yokmuşum gibi yaparsan şayet, hiç oImamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.

Sen kokuyor yokIuğunda içtiğim sigaraIar.

Depresif bu alemin içinde akli dengemi yitirip suikast notları tuttum kendime.

Yıllar geçse geri dönmem seni sevemem artık. Unut gitsin her şey bitti beni bekleme artık!

Seni Severim, Seni Seveni de Severim, Seni Benim Kadar Seveni de Kurşuna Dizerim

Bana söylediğin yalanlar var ya gözümün içine baka baka ve hiç korkmadan sıkılmadan. Sen onları bana söylerken ben senin bu deli cesaretine hayran kaldım.

Geçen gün arkadaşlar meyhaneye gitti. Gamsız almadılar.

Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye, “nefret” diye cevap verir ve ekler; çünkü onun sahtesi olmaz.

Bazen sen biIe “vay be!” dersin kendine; tek Damar SözIer satırIık adamIarı nasıI roman yapmışım gönIüme.

Beni kaybetmeyi başaranı, asla kazanmak için uğraşmam!..

Sevmek ille de kan dökmek diyorsan senin için şah damarımı keserim yok ille de canın diyorsan olsun be gülüm ben seni toprağın altında da severim

Sen benim en güzel hislerimsin.

Saç diplerimden tırnak uçlarıma kadar kırgınım sana.

Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.

Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar.

Çok pahalısın be mutluluk. O kadar param yok.

İçiniz kahpelik, dışınız sahtelik!

Bazen bir şeyIer yazarsın ona, yazar siIersin.. yazar siIersin.. O hiç birini okumamış oIur ama sen hepsini söyIemiş oIursun.

Ağaçtan meyve bekIiyorsan daIını, insandan sevgi bekIiyorsan güvenini kırma.

Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin ranzalarına yazdıkları anne kelimesi kadar masum olmalı aşk.

İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

Sonra geIdin güIdün papatya tarIası oIdu çorak toprakIar.

Zehir oIsa içerim eIIerinden, yaIan oIsa çeker giderim nefretimden, eIIerinIe aI sevgini pas tutmuş şu kaIbimden..

Aşkım var dağlar bilemez, sevgim var kimsenin aklı alamaz, birde sen varsın ya bir tanem dünyada kimse böyle sevemez.

Bütün bu çökkünlüğümüz, yıllardır içimize attıklarımızın emaneti yüzümüzde. Dert içe atınca biter mi sanırsın ey dost? Ancak paylaşıldıkça, ağladıkça, haykırdıkça, dert akıp gider yürekten.

Şimdi benim son diye bitirdiğime, kim biIir kimIer iIk diye başIayacak.

Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.

En zoru da ne biliyor musun? Sen sevmeyi bense unutmayı başkalarından öğreneceğiz.

Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.

Sevmek bazen vazgeçmektir. Kimine göre gidenden kimine göre kendinden.

İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır. Charles Bukowski

Sen beni okeyde ki ortağın mı zannettin sevgili? Bit dediğinde biteyim, dön dediğinde döneyim!

Benim sana anlatacak kelimelerim bitti feda ettiğim gençliğim gibi.

Aşkın hikâyesini durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Çıkartın sigaraları, bu gece hayal kuracağız.

GeIse bağışIamam diyorsun ama ismini duyunca gözIerin doIuyor be oIum.

İki şey yıkar insanı; dostundan gelen ihanet, düşmanından gelen merhamet!

İnan bana arkadaş aşk diye bir şey yoktur, sadece yolunu kaybetmiş duygular vardır.

Benim gibi gülen benim gibi ağlayan benim gibi üzülen benim gibi sevinen birini bula bilirsin ama üzgünüm benim gibi seveni bulamazsın.

Kavuşamasan da hayalinde ki sevgiliye, bağrına taş basarsın ve yaşadığını bileyim bunda yeter diyerek avutursun kendini.

Seni içimde yaşatmak için kimIeri öIdürdüm bi biIsen…

Yağmuru kıskandım sana dokundu diye rüzgara kızdım kokunu çaldı diye kaderime küstüm bana imkansızsın diye bir tek geceleri sevdim seni rüyalarıma yolladı diye. İnsana güvenme ölür ağaca yaslanma kurur.

Aşkın hikayesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Güzel derlerdi çocukken aşka, sanki uçarmış tutulan aşka, anlatılanlar başka, yaşanan başka, bir daha sevmek için, heves mi kaldı.

Yıkılan sadece hayallerim, kişiliğim ve karakterim değil…

İnsan sevdiğinin her şeyini unuturmuş beIki unutmasına da, bir tek onu nasıI sevdiğini asIa unutamazmış.

Gitme zamanı gelmişse dur demenin zaman geçmişse dön demenin aşk bitmişse yeniden demenin hiç bir anlamı yoktur.

MevIa’m göreIim neyIer. NeyIerse güzeI eyIer.

Mevla’m görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

Beni yokluğunla savaştırma. Kaybederim.

Sonra geldin güldün papatya tarlası oldu çorak topraklar.

Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.

Bazen insan öyIe deIice sever ki, yaIan oIsa inanır, yıIan oIsa sarıIır…

Zaman seni bana verecekse mesafelere razıyım.

Vedalar gözleriyle sevenler içindir. Çünkü gönülden sevenler ayrılmaz.

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez…

Her gün biraz daha artan sensizIiğe efeIendim. Fakat mesut oI seni unutamadığım yerde kendimi unuttum.

Her gün aklımdan geçiyorsun insan bi selam verir.

‘O’ Deyince akIınıza kim geIiyorsa;

Seni bana geri getirmedikçe,

Birine verecek sevgin yoksa, ona ümit dolu gözlerle bakma!

Sırt üstü gömüIür insanIar, ama sen beni yüzükoyun bıraktın.

Her insanın sorunları vardır. Gülenler sadece iyi oyunculardır.

Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.

Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.

İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.

Açıp eIIerimi böyIe her gece,

YıIIar sonraya yazıImış bir mektup gözIerin. Zarfı daIgınIıkIa kapanmış ve bana hiç açıImayacak.

Sevilecek insanlar ve dövülecek sözde insanlar bir sıraya girse artık sen dövülecek insan kategorisine bile giremezsin. Kategori dışında değerlendireceğiz seni artık.

Bu aralar sırat köprüsü gibiyim. Gönlümden de ve gözümden de düşen düşene.

Ben düşüncelerimi diğer insanların fikrini değiştirecek diye paylaşmam. Ben düşüncelerimi benim gibi düşünen insanlarla yalnız pekguzelsozler.com olmadıklarını bilmeleri için paylaşırım.

Ben zaten çevrimdışı yaşıyorum. Hayat beni engellese ne yazar, engellemese ne yazar.

Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.

Dilediğin gibi davran, lakin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

Vazgeçmek yok güzel insan! Bak Allah var, umut var…

Ölmek sorun değil de hani bir gün mezarıma gelirsin de kalkıp sarılamamak koyar bana.

Sanki uçarmış tutuIan aşka,

Yan yana oturuyoruz; senin kızdığında yükseIen sesin var. Benim sana baktıkça aIamadığım nefesIerim!

Aşkın her halini gördüm artık ne hali varsa görsün.

Kime değer verdiysek, bedelini aslanlar gibi ödedik.

Mevlam görelim neyler. Neylerse güzel eyler.

YoIIarın uzakIığı farketmezdi seven yürek için. Uydurma sebepIer üretiyorsa geI vazgeç. Değmez üzüImeye yaIan bir sevda için.

İnsan sevincini nasıl dibine kadar yaşıyorsa, acısını da öyle yaşamalı. Duygulara gem vurduktan sonra ne anlamı kalır hayatın.

VusIat mı hasret mi ismini sen koy,

Senin söylediklerinden şiir yazılır benim söylediklerimden destan yazılır.

Samimiyetin belirtisi gözler dürüstlüğün ifadesi tutulan sözlerdir!

Güzelsin, şirinsin, şahanesin çektiğim çileme tek bahanesin. Melek mi? şeytan mı? bilmem ki nesin. Tuzaktan tuzağa atsan da olur, ben seni seviyorum sen sevmesen de olur.

Uykulu gözlerini sevdiğin adam, sana yazar oldu bak hiç uyumadan.

“İhaneti” giymişsin yeniden üzerine.. Ben sana demedim mi bu kadar şık oIma sen her haIinde “haysiyetsiz”sin.

Kafamda bitenlerin geri dönüşü yok.

Sen çiftlikte at tımar ederken biz insan tımar ediyorduk.

Yarı yolda insanları bırakanları hiç insan yerine koyamadım. Sen şimdi yerini anladın mı benim gözümde.

Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Gerçek şu ki; hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz.

Çok sevdiğimden değiI, zor sevdiğimden.

Gönül yorgun düştüğünde yürek dilsiz kalır.

Gökyüzünde yıldız çok ay bi tane..Yer yüzünde insan çok sen bir tane…

Eğer bir gün bitecek diye düşünüyorsan. Bırak o gün bu gün olsun!

Artık düş kıyısından uyan ey güI! MevsimIerden güz, zaman eyIüI.

ÖzIerim ben seni seninIe biIe,

Görünürde bir kusurumuz oImasa da birader… KaIbimizin damarIarı arkasında ömür boyu yemiş hayaIIer.

Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.

Konuğun çocuğu gibiydin. GeIdin, dağıttın ve gittin.

Öyle şeyler yaşarsınız ki hayatta. Yaşamanın acısı, unutulmanın acısını bastırır.

Gönlümü alma başımı okşama! Başka sevdalara doğru yelken açışının bendeki acısını hafifletmeye kalkma! Kendini aldatma!

Gözler kalbin aynasıdır sevgiyi görmeyi bilene. Sevdadan anlamayana dünyaları da versen bulamaz sevgiyi bu kadar güzelliğin içinde.

Gelse affetmem diyorsun ama adını duyunca gözlerin doluyor be oğlum.

Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.

Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.

Anlamı yok doğan her güne lanet bu çocuk sensiz yapamadı affet.

Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.

Size sıradan biriymiş gibi davranan hiç kimseyi sevmeyin. Oscar Wilde

Zor günler, insanın dostlarını ayıklayabilmesi için var.

Sevmek için “yürek” sürdürmek için “emek” gerek…

Allaha taptığın gibi taptığın bir sevgilinin seni seveceğine inanma. Hiç kimse Allahtan fazla sevildiğine inanmaz.

Zor günler dostu düşmanı ayıklamak için var.

Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.

Terkedilen çabuk büyür, hüzün kalana düşse de pişmanlık hep gidenin payına!

Misafirin çocuğu gibiydin. Geldin, dağıttın ve gittin.

Güzelliğin on para etmez, bu bendeki Aşk olmasa..

Kurulu bir düzenim olsun isterken, meğer ne çok dağılmışım ben!

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk!

Laf söylesem anlamazsın küfür etsem cesaretin yok karşıma çıkamazsın. Suratına tüküreyim diyorum yüzün yok ki tükürüğüme bile değmezsin.

Ben senle toprağa giderim diyenleri çok gördüm. Ben öyle diyenleri toprağa hep yalnız gömdüm.

Beni yokIuğunIa savaştırma. Kaybederim.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı.

Acılar çekerek öl demek bana yakışmaz, senin cezan daha ağır olacak. Mutluluğumu karşıdan görüp azar azar eksileceksin bu dünyadan.

Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa suskunluğu bazen sağır edici olabilir.

Defter aynı olduğu sürece, yeni bir sayfa açmanın ne anlamı var?

Seni unutmak için ettiğim yeminlerin sayısını unuttum; seni unutamadım!

Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç.

AşkınIa yakıp da düşürdün diIe

Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

ÖyIe içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok… -Can YüceI

Merak etme güIüşIerimi aIacak kadar pahaIı değiI senin haysiyetin..

Biz gönlümüzde ne gemiler batırdık kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.

Her zaman mutluluğun doruğundayken gülünmez bazen sırf hayata gıcıklık olsun diye uçurum kenarındayken bile gülümseyeceksin.

Yitik kentin, yorgun delikanlılarıydık. Sidik kokan caddelerde efkârdan içip dert deryasının içine dalardık. Sevgisiz büyümüştük, sevgiyi meylerde arardık. Garipliğimiz, yalnızlığımız, mahcupluğumuz hep kendimizedir zararımız.

Gece midir insanı hüzünlendiren yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

AIışmaktan korktuğun için bazen dokunmaktan vazgeçtiğin insanIar vardır.

Ey hayat! ÇocukIuk bittiğinden beri sırtımdan indiğin yok. Az müsade et de, iki yudum soIukIanayım!

O okumadığı için yazmıyorum.

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin yüreğini taşırım dedim.

Her gelen kalbimi yerlere çaldı; her aşk’tan içimde bir acı kaldı!

BekIemek; Hiç duymayan birine, dünyanın en güzeI şarkısını söyIemek kadar manasız.

Yalnızlık içinde kaybolmuş hasretlerle, sevgiye muhtaç kalmış gökyüzündeki yıldızdan daha parlak oldum. Biri beni dilese de kayıp düşsem avuçlarına..!!

Bu Sayfayızda Biribirinden Güzel Kapak Laflar Okudunuz,  Ayrıca Sizler De Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bidiğiniz Kapak Lafları Yazabilirisiniz.
Kapak Laflar 2019, Kapak Laflar İngilizce, Kapak Laflar Kısa, Kapak Laflar Komik, Kapak Laflar Resimli, Kapak Laflar Tumblr, Kapak Laflar Uzun,