Cahit Zarifoğlu Sözleri

Cahit Zarifoglu Sozleri

Bu Sayfada Birbirinden Güzel Cahit Zarifoğlu Sözleri Yer Almaktadır , Cahit Zarifoğlu Sözlerini Okuyup Arkadaşlarınız İle Veya Sosyal Platformlarda Paylaşabilirsiniz.

Seni sevmek merhamettir Kudüs. Seni sevmek Peygamber duası gibi.

Bir gün elbette sofraya birlikte çökeriz. Sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım.

Hayalimin ayağı yere değmiyor henüz. Onun gerçekleşmesine dayanacak onun yükünü kaldıracak topraklarım yok.

Vicdanen rahat olmamız yetmiyor. Başkalarının hakkımızda yanlış kanaatler edindiğini görmek üzüyor bizi.

Aradığımızın ne olduğunu biliyorsak arayacağımız yer bellidir.

Bu dünya soğuk. Rüzgâr genelde ters yöne eser. Limon ağaçları kurur. Bahaneler hep hazır. Güzel günler çabuk geçer. İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi.

Sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım.

Oturup konuşsak geçerdi belki her şey, başını alıp gitmek sevdaya dahil değil.

Hayır kalbim yorulmadım hayır hayır yıkıl daha.

Ayrılıkla başım belada gözlerini çevir gözlerime yoksa ben sensiz bu sessizlikle. Deli gibiyim sensiz bu sensizlikle.

Düştümse sana bakarken düştüm.

Buruşturularak atılmış bir kâğıt parçası gibiyim. İçimde kalkıp gidenlerden doğan boşlukların ağırlığı… Ve sevmek. Ve korkmak ve nasıl uzaydaymışım gibi yalnızım.

Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı.

Ah şu yalnızlık kemik gibi ne yana dönsem batar.

Çıktığım her yerin kapısını sert kapatmamla tanınırken, senin kapın çarpmasın diye arasına elimi koydum.

Rüzgâr nereden eserse essin güzeldir. Alevler bir ayrı âlemdir. Dirlik sevinçtir göç içimizedir.

Yaşamak bir perde gibi kalkıyor aramızdan. Zamansız mekânsız bir tünel başındayız şimdi.

Biz kendimizi hep doğru yoldan ayrılmamış kabul eder ve dünyanın bir imtihanhane olduğunu hep başkaları için düşünürüz.

Filistin bir sınav kâğıdı her müminin önünde.

Evet hatırladım küçük basit şeyler yetiyor kederlenmeye. Ya mutluluğa?

Farz et körsün olabilir. El ele tut. Taş al ve at. Kâfiri bulur.

Şimdi yoksun üstelik uzaktasın ellerin yapayalnız biliyorum gözlerin dalıyor yine hep benim için olmalı.

Bir gün ister istemez karşısında olacaksın kaçtıklarının. Dua et o gün henüz mahşer olmasın.

Bir tabut düşün, içinde ben, içimde sen.

Merhamet capcanlı bir kuştu insan kalplerinde. Bir ölçü bir adaletli ki eşi emsali bulunmaz.

O sabah ezan sesi gelmedi camimizden. Korktum bütün insanlar için bütün insanlık adına.

Yıkılmak binaya mahsus bir şey değil ki, Züleyha. Bir insanın, bir cümle ile yıkıldığını gördüm ben.

İnsan sevmeli; bazen bir insanı yahut da bir ağacı ya da kanadı kırık bir kuşu.

Haydi bir şeyler daha yazayım diye kaleme sarılmayın. Beklemeyi bilin. Susayınca acıkınca nasıl anlıyorsak yazmak anını da anlarız.

Bakıyorsunuz zulmedilenlerin tek ortak özelliği var Müslüman oluşları ve zulmedenlere bakıyorsunuz onların da bir tek özelliği var: kâfir oluşları veya küfre hizmet edişleri.

Şöyle olmuş: Ben sen demişim sense sen.

Gelecektim ama daha kötü bir hatıram olsun istemedim.

Uçmayı öğrenmeden göçmeye mecbur kalmış bir kuş gibi kalbimiz.

Kalbinizi yumuşatın ama iradeniz sert olsun. Kelimelerinizi yumuşatın ama nüfuzunuz kuvvetli ve derin olsun.

Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çok kirlenir.

Bazen yağmur olmak ister insan. Yağmak ister sevdiğinin yüreğine.

Ehli takva olun ehli secde olun. Farzları alenen yerine getirin. Nafileleri kendi nefsinizden bile gizleyin.

Çok geçmeyecek aradan şöyle diyeceğim: Bulutlar açmadı, mavi gök orda mı?

Değil mi ki kavuşmalarımız topal. Ayrılıklarımız koşar adım.

Ben onunla içimden konuşuyordum.

Bana hissettirdiklerini seviyorum, sanki her şey mümkünmüş gibi, sanki yaşamaya değermiş gibi.

Dedim ya işte bocalıyorum. Yeniden yaşamaya başlamak kolay mı?

Alnı secdeye inen insanların sesleri birbirine bağlanabilirse ancak o zaman sokaklar meydanlar ardına kadar açılır.

Ve önemli olan ‘an’dır. Onu ibadet sabır anlayış tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir.

Dedi ki sen şairsin elindeki bu taş ne? Dedim ki şair aşka boyun eğer zulme değil!

Bilmediğim ve ne yapacağı belli olmayan bir duyguyla hırpalanıyorum boyuna.

Bitti o şiir, başka mısra gerekmez.

Adam acı mümkün olduğu kadar kendi içine aksın diye yüzünü öne eğmişti.

Şöyle irice bir kelime bul ok atsın yüreğime.

Aklımdan çıkmıyorsun dedim. Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya.

Nereye kadar kendinden kaçabilirsin? Ya bir daha geri dönemezsen…

Sevgisizliğinin dayatıldığı coğrafyalarda aşk şiiri yazmak bile başlı başına baş kaldırmaktır.

Ateşe hakiki bir çay koyalım. Şehri unutanlardan olalım.

İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin romanların içinde değil kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan andır.

Ve insan en çok göğe vurgun. Sonra zifiriliğe, şiire ve hep Allah’a.

Az az ölüyoruz her gün yağmurdan havadan bahseder gibi.

Ölü kalbimiz dirileydi hakka dönüp sadakayla yıkanaydık dünyaya hiç meyletmeyeydik.

Bir duruşu olmalı insanın. Bir bakışı, bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı.

Kapı aralığından baktığımda görebildiğim en güzel şeydir yaşamak.

Diline bir düğüm at ve otur. Dinle. Gıybet ve dedikodu münakaşa ve cedel su-i zanlarla dolu söz varsa ya durma ayrıl ya da engelle.

İçim, ey içim. Bu yolculuk nereye? Yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin.

Başıma düşmüş sevda ağı. Bir başıma tenhalarda kahroldum.

Az ağlıyoruz, dünya bu yüzden çok kirli.

Bize sözlerimizden çok yüreğimizden anlayan gerek.

Bu Sayfamızda Birbirinden Güzel Cahit Zarifoğlu Sözlerini Okudunuz,  Ayrıca Sizler de Sitemize Katkıda Bulunmak İstiyorsanız; Yorum Bölümüne Bildiğiniz özlü ve anlamlı Cahit Zarifoğlu Sözlerini Yazabilirsiniz.
Cahit Zarifoğlu Sözleri, Cahit Zarifoğlu Alıntıları, Cahit Zarifoğlu Özlü Sözleri, Cahit Zarifoğlu Anlamlı Sözleri ,Şairler ve Sözleri, Şairler ve Alıntıları